EYT-EF Genel Başkan Yardımcısı Levent Atacan'ın Gündem Sosyal Güvenlik Haber Merkezimize yaptığı açıklama şu şekildedir;
"Emeklilikte Yaşa Takılanlar mağduriyeti, 08 Eylül 1999 tarihinde çıkarılan ve geriye aleyhimize doğru işletilen 4447 sayılı yasa ile başlamıştır. Emekli olmanın 2 şartı olan hizmet yılı ve prim gününe ilaveten 3. şart olan yaş haddi eklenerek 2 ila 17 yıl arasında mağdur edildik. Yasalar, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren geçerlidir ilkesi ihlal edilmiş, dünyada eşi benzeri görülmemiş bir mağduriyete imza atılmıştır.
SSK, BAĞ-KUR VE EMEKLİ SANDIĞI na bağlı olarak işe giriş tarihlerine göre ;
SSK'lılar da kadınlar 20 yıl hizmet süresi ve 5000 prim, erkekler 25 yıl hizmet süresi ve 5000 prim - Bağ-Kur ve Emekli Sandığında ise kadınlar 7200, erkekler 9000 prim günü ile emekli oluyordu.
8 Eylül 1999 tarihinde çıkarılan yasa ile kademeli olarak kadınların 58, erkeklerin 60 yaşına kadar emeklilik süresi uzatılmıştı. 2002 Yılında çıkarılan kademeli prim sistemi ile de 08 Eylül 99 öncesi olan 5 bin prim 5975 e kadar yükseltilmiştir.
Sayın Bakan 11 Kasım 2022 tarihinde yaptığı açıklama ile düzenlemenin çerçevesini çizmiş, “prime takılanlar diye bir şey olmayacak, 08 Eylül 99 öncesine prim gün şartı olan 5000 primi değiştirmiyoruz. Bu kötü senaryoları aklınızdan silin. Hizmet yılı olarak da Kadınlarda 20 yıl, erkeklerde 25 yıl hizmet süresini kapsıyor" dedi.
SSK'lılar da 8 Eylül 1999 a kadar ilk defa işe giren kadınlar prim gününü tamamlayamamışsa, eksik günü varsa yaş şartı yoktu ancak kadınlara 50 yaş şartı getirilerek, 15 yıl sigortalılık ve 3600 prim günü, erkeklerde ise 55 yaş ve 3600 prim gününü tamamlamaları halinde, Kısmi Emeklilik hakkı veriliyordu.
Bağ-Kur ve Emekli Sandığında ise 5400 gününü tamamlayan kadınlar ve erkeklerde, kadınlar 50 yaş – erkeklerde de 55 yaşını dolduranlara da kısmi emeklilik hakkı veriliyordu.
08 Eylül 1999 tarihinde çıkarılan yasa ile SSK lılar da kadınlarda 8 yıl uzatılarak kademeli olarak 58 yaş, erkeklerde 5 yıl uzatılarak kademeli olarak 60 yaşa çıkarıldı. Bağ kur ve emekli sandığına tabi olanlara, 5400 prim gününü tamamlayan kadınlarda 58 yaş, erkeklerde kademeli olarak 60 yaşına çıkarıldı.
03 Mart 2023 tarihinde yayımlanan yasa ile kısmi emeklilikte 1999 öncesine göre yaş skalası aşağı çekilmedi. İlk işe başlama şartlarına göre emekli olamadılar.
Sayın Çalışma Bakanının yaptığı açıklamalar üzere, 5 bin ya da 3600 prim gününü dolduramayan kadın ve erkek arkadaşlarımız, emekli olacakları inancıyla eşine, yakınlarına ya da arkadaşlarına çektirdiği banka kredileri ile Sosyal Güvenlik kurumuna giderek, doğum veya askerlik borçlanması ile primlerini tamamladılar. Açıklanan yasa içeriği ile sadece Yaş şartının kaldırılması ve 1999 öncesi hakların tamamının iade edilmemesi sebebiyle, hem Emeklilikte Prime Takılanlar olmuş ve emekli olamadıkları için de çekilen banka kredileri sonucu zor duruma düşmüş, icralık konuma gelmişlerdir.
Sayın bakanın yaptığı açıklamalar, konumu sebebiyle otorite hükmündedir ve bağlayıcıdır. Bizler, devletin kurumuna ve bu kuruma tabi olan Sayın Bakanın açıklamalarına inanmayacağız da kime inanacağız?
Bu makamlar, sözleri yanlış algılanan makamlar değil, icra makamıdır.
Mağduriyet üzerine mağduriyet ekleyen değil, vatandaşın derdini şiar edinen, dinleyen, anlayan ve çözümünü sağlayacak yasaları hayata geçirerek, güvenceyi ve adaleti tesis eden yöneticiler istiyoruz.
EYT meselesi sadece yaş haddinden ibaret bir mesele değildi.
Yıllar sonra tozlu raflardan çözüm masasına alınan EYT sorunu, bir yılı aşkın süredir kamuoyunda deklare edildiği gibi kökten çözülmemiştir. Verilen sözler tutulmamıştır.
Geride bırakılan arkadaşlarımız ne yapacak?
40 yaşından sonra işsiz kaldığımızda iş bulamadık. Hayat koşulları primlerini tamamlamaya el vermeyen insanlar kime güvensin? Kimin kapısına gitsin?
Yıllarca hem sosyal medyada hem de alanlarda çok mücadele verdik. Çok bedeller ödedik. İlk günden beri tek bir söylemimiz vardı. 1199 öncesi neyse o...
Ne bir eksik ne bir fazla, tastamam hakkımızı istedik sadece.
Alınteri hakkımız ve emeğimizin tam teslimi için yılmadan bıkmadan usanmadan ve ayrıca kırmadan dökmeden, başımız dik ve alnımız ak olarak hakkımızı aradık. İnsanüstü bir gayretle sergilenen bu azmin sonucu, hakların tam teslimi ile olmalıydı. Yarım çıkarılan yasa ile Geride gözü yaşlı, çaresizlik içinde kıvranan, umutları ve yarınları kararan, üzerine yeni bir enkaz yıkılan mağdurlar yaratılmıştır.
Yasalar güvencemiz olmalı, Sosyal Güvenlik Kurumunun isminin hakkını vermesini istiyoruz. Kuruma güvenmek istiyoruz.
Ekonominin omurgası işçi ve emekçileri olarak, hakkın sahibine kayıtsız şartsız teslimini istiyoruz.
Ve bir an evvel masada bırakılan 5000 prim ve Kısmi Emeklilik haklarımızın acilen yasalaştırılmasını talep ediyoruz."